Sarılık, diğer adıyla halk arasında "hepatit" olarak bilinen bir hastalığın karaciğerin iltihaplanması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Ciltte belirgin bir sarılık olması, kişiden kişiye bulaşabilen bir hastalık olabileceği gibi, zehirli maddelerin bağışıklık sistemini bozması şeklinde de ortaya çıkabilmektedir. Ancak cildin sarı rengi alması tek başına sarılığa delil olmamaktadır. Yeni doğanlarda "viral hepatit" olarak bilinen sarılık değildir. Bunun sebebi, doğumdan sonraki ilk ay içinde alyuvarların fazla olmasından ve bunların parçalanması sonucu bilirubin oranının artarak cildin sarı renge bürünmesidir. Burada bir mucize meydana gelmektedir; bebek doğmadan önce annenin karaciğeri bebeğin kanını temizlediğinden, doğduktan sonra doğal ortama ayak uydururken atılamayan bilirubinler bebeğin cilt renginin sarı görünmesini sağlamaktadır.

Sarılığın ilk belirtileri vücutta ateşlenme ve kırıklık ile ortaya çıkmaktadır. Mevsim değişiklikleriyle birlikte baş gösteren bir hastalık çeşidi olan sarılık, bilhassa çocuklarda görülmekte olup bulaşıcı nitelik taşımaktadır. Sarılığın 10-40 günü bulan kuluçka süreci bulunmaktadır. Sarılık sırasında kanda bulunan bilirubin düzeyi artarak göz, deri ya da mukozalarda sarıya dönük renk meydana gelir. Bu uzuvların sarı renge dönmesi sarılığın belirtisi olabileceği gibi başka hastalıkların da belirtisi olabilir. Diğer bir deyişle, karaciğerin iltihaplanması olarak bilinen sarılığı tespit etmek için birkaç önemli laboratuvar testi yapılmalı ve keskin teşhis konulduktan sonra tedaviye başlanmalıdır. Sarılık yoğun olarak çocuklarda görülebileceği gibi yetişkinlerde de görülebilmektedir.

Özellikle yeni doğan bebekler, doğdukları ilk hafta sarılık geçirebilmektedir. Bu sarılık belirtisinin oluşmasının ana nedeni anne sütüdür. Anne sütünde yer alan bazı maddeler bebeğe geçerek sarılığa neden olabilmektedir. Bu esnada bebek emzirmeye bir müddet ara verilerek doktor kontrolünde sarılığın belirtileri geçtiği zaman anne sütüne devam edilmelidir. Anne sütü alan bebekte görülen sarılık, diğer yandan bebeğin yetersiz anne sütü almasından da kaynaklanabilmektedir.

Sarılığın ilk belirtileri görülmeden önce alınacak en iyi önlem Hepatit B aşısı olmaktır. Hasta mümkün olduğunda az yağlı beslenmeye özen göstermelidir. Tedavi esnasında da üzüm, bal ve glikoz bakımından zengin besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Sarılığın ilk belirtileri arasında yer alan kusma, üşüme ve göz akında oluşan sararma ile en kısa sürede alanında uzman bir hekime başvurulması gerekmektedir. Doktora sarılığın belirtileri anlatılmalı ve yapılan tetkikler sonucu teşhis konulan sarılık için gerekli tedavi uygulanmalı; önerilen ilaçlar ile özen gösterildiği takdirde tedavisi oldukça kolay olan bir hastalıktır.

Sarılığın özellikle göz akı kısmında sarı renk bulunan kişilerin özel eşyaları kullanılmamalıdır. Özellikle yüzlerini sildikleri havlu, kullandıkları bardak, tabak gibi eşyaları kullanılmamalıdır. Hatta bu kişilerin kullandıkları lavabo kullanılacaksa mutlaka öncesinde gerekli hijyen sağlanmalı, sonrasında kullanılmalıdır. Sarılığın ileri boyuttaki seviyesi bulaşıcı olabileceğinden, özellikle çocukları özenle korumalı ve mutlaka kontrol zamanında Hepatit B aşısı uygulanmalıdır.