Şizoid kişilik bozukluğu yaşayan biri olarak, sosyal ilişkilerden kaçınmanın ve duygusal ifadelere kapalı kalmanın ne kadar zorlu bir süreç olduğunu anlayabiliyorum. Aile bireyleriyle olan ilişkilerimin yüzeysel kalması, çoğu zaman içsel bir yalnızlık hissiyle birleşiyor. Duygusal soğukluk yaşamak, başkalarının duygularına karşı duyarsız görünmeme yol açıyor ki bu gerçekten zor bir durum. Yalnız kalmayı tercih etmem, bazen kendimi korumaya almak gibi geliyor ama diğer yandan sosyal hayattan ne kadar uzaklaştığımı da fark ediyorum. Hayal gücümle zihinsel aktiviteleri kullanmak, gerçeklikten uzaklaşmaya neden olabiliyor. İlişkilere karşı kayıtsızlık ise, romantik bir bağ kurmaktan hep uzak durmama neden oluyor. Fiziksel temas isteksizliği de, insanların çoğu için doğal olan bir şeyin benim için ne kadar zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Bu durumları aşmak ve sosyal becerilerimi geliştirmek için profesyonel destek almanın önemini anlıyorum. Bu bozukluğun karmaşıklığını yönetmek için çabalarım devam ediyor.
Şizoid kişilik bozukluğu yaşayan biri olarak, sosyal ilişkilerden kaçınmanın ve duygusal ifadelere kapalı kalmanın ne kadar zorlu bir süreç olduğunu anlayabiliyorum. Aile bireyleriyle olan ilişkilerimin yüzeysel kalması, çoğu zaman içsel bir yalnızlık hissiyle birleşiyor. Duygusal soğukluk yaşamak, başkalarının duygularına karşı duyarsız görünmeme yol açıyor ki bu gerçekten zor bir durum. Yalnız kalmayı tercih etmem, bazen kendimi korumaya almak gibi geliyor ama diğer yandan sosyal hayattan ne kadar uzaklaştığımı da fark ediyorum. Hayal gücümle zihinsel aktiviteleri kullanmak, gerçeklikten uzaklaşmaya neden olabiliyor. İlişkilere karşı kayıtsızlık ise, romantik bir bağ kurmaktan hep uzak durmama neden oluyor. Fiziksel temas isteksizliği de, insanların çoğu için doğal olan bir şeyin benim için ne kadar zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Bu durumları aşmak ve sosyal becerilerimi geliştirmek için profesyonel destek almanın önemini anlıyorum. Bu bozukluğun karmaşıklığını yönetmek için çabalarım devam ediyor.
Cevap yaz