Kolesterol, vücutta bulunan ve hücre yapısının onarılması, hormon üretimi ve enerji sağlanmasında önemli rol oynayan bir yağ türüdür. İyi kolesterol (HDL) ve kötü kolesterol (LDL) olmak üzere iki ana çeşidi bulunmaktadır. Yüksek kolesterol, tek başına bir hastalık değildir; ancak kalp ve damar hastalıklarına, dolayısıyla birçok tehlikeli sağlık sorununa yol açabilir.

İyi kolesterol (HDL), kandaki fazla kolesterolü taşıyarak karaciğere geri getirir ve burada parçalanmasını sağlar. Bu süreç, damarların temizlenmesine ve plak oluşumunun önlenmesine yardımcı olur. Kötü kolesterol (LDL) ise damar duvarlarında birikerek plaklar oluşturur ve bu da damar tıkanıklığına yol açabilir. Damar tıkanıklığı, kalp krizi ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Yüksek kolesterol genellikle belirgin bir belirti vermez. Ancak uzun süreli yüksek kolesterol, damarların daralmasına ve sertleşmesine yol açarak kan akışını zorlaştırabilir. Bu durum, vücudun farklı bölgelerinde çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir.

Yüksek kolesterol, genetik faktörlerle yakından ilişkilidir. Aile bireylerinden birinin yüksek kolesterol olması, sonraki nesillerde de bu durumun görülme olasılığını artırır. Ayrıca, hareketsiz yaşam tarzı, aşırı kilo ve düzensiz beslenme de kolesterol seviyelerini olumsuz etkiler.

Kolesterol seviyelerinin kontrol altına alınması için düzenli olarak test yaptırmak önemlidir. Uzmanlar, 20 yaşından itibaren her 5 yılda bir, 40 yaşından sonra ise her 1-2 yılda bir kolesterol testinin yapılmasını önermektedir. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve ideal vücut ağırlığını korumak da kolesterol seviyelerini dengelemeye yardımcı olur.

Kolesterol, vücut için gerekli bir yağ türü olmasına rağmen, yüksek seviyeleri ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Erken teşhis ve düzenli takip, kolesterolün olumsuz etkilerini en aza indirmek için önemlidir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli doktor kontrolleri yaptırmak, kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmanın en etkili yollarıdır.